Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Blue Eye (Arnavutluk Ağustos'17)

Resim
Arnavutluk seyahatim biraz uzun olduğu için (9 gün) parça parça anlatacağım. Beni en çok etkileyen yerlerinden bir olan Blue Eye (Mavi Göz) ile başlamak istiyorum.. 'Blue Eye, Arnavutluk'un Avlonya iline bağlı Mesopotam kasabasında bulunan bir su kaynağıdır. Nehrin açık mavi suyu, elli metrelik derinlikten kabarcıklar çıkarmaktadır.'Ayrıca suya girilebiliyor ama Ağustos olmasına rağmen buz gibiydi. Kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında yerini ilk sıralarda almalı bence.Sanki kaybolmuş bir cenneti bulmuşsunuz gibi bir his uyandırıyor insanda.. Yolda giderken fenalıklar basmaya başlamıştı bana, (bildiğiniz dağ yolu dön dön içim dışıma çıktı) ve fazlaca bastırmış olan uykumla beraber ilerlerken bir anda küçücük bir kilise (sanırım) gördüm ve gözüm açıldı.  İçimdeki merak ortaya çımaya başladı. Bir süre sonra sadece 10 km hızla ilerliyor olmamıza rağmen kalbim ve beynim arabadan daha hızlı hareket ediyordu.. Sonunda durduk ve sonrasında sanırım hiç konuşmadım.

Makedonya (Ocak'17)

Resim
İLK YALNIZ SEYAHATİN GÜNAHI OLMAZ DERLER.. Hava alanına gidene kadar hala yapamayacağımı düşündüğüm, uçağa bindiğim anda 'Oya sen ne bok yedin' dediğim ilk yalnız seyahatim olarak seyahat defterimde yerini alan güzel MAKEDONYA :) Güzel dediğime bakmayın bildiğiniz dondum. İlkin günahı olmaz dedim ve her anından keyif aldım o ayrı tabi :)) ilk seyahat olmasının verdiği tecrübesizlikle ocak ayında gittim. Her şeyi kendi ayarlamanın verdiği mutluluk ve fazla gururla birlikte Ankara'dan İstanbul'a, İstanbul'dan aktarmalı olarak Üsküp'e uçtum. Kesin uçağı kaçıracağım düşünceleri içinde sırtımda çanta ile oradan oraya koşturarak, hiç bir aksilik yaşamadan Üsküp'e ulaştım. Küçücük bir havalimanına gelmiştim. Ve yine aynı düşünce başladı kafamın içinde 'iyi geldin de ne yapacaksın şimdi,pasaport kontrolünde kesin geri çevirecekler seni bıdı bıdı bıdı...' hahaha aklıma geldikçe hala gülüyorum:) Pasaport kontrolündeki görevli çok sempatikti :) p

İtalya (Eylül'16)

Resim
CANIM İTALYA’MMM.. CİNQUE TERRE’MMM.. Şimdi başlayayım canım İtalya’mı anlatmaya; Ankara Esenboğa Havalimanından istanbul Sabiha Gökçen Havalimanına-istanbul Sabiha Gökçen Havalimanından-Bologna Guglielmo Marconi Havalimanına..  Uçakta ne kadar tedirgin olsam da sonunda biliyordum ki ineceğim yer İtalya! Canım İtalya!! Rüya gibiydi her an! Yazarken gözümde canlanıyor ve yüzümde sırıtık bir ifadeyle devam ediyorum.. İner inmez hemen araç kiraladık ee malum yolumuz uzun.. Bütün yol boyunca nereye bakacağımı şaşırdım gerçekten. Sokakları, insanları, dükkanları, havası, doğası.. anlatmakla bitmeyecek güzellikteydi her şey benim için.. Önce Portofino’ya gittik. İnanılmazdı demek bile sanki Portofino’ya haksızlık ediyormuşum gibi hissettiriyor.. Güneşin batışını izlemekti amacımız ama yolda bizi durduran polisler yüzünden (sağ olsunlar) yetişememiştik! Ama olsundu her şeye rağmen Portofino unutturuyordu tüm güzelliğiyle her şeyi..     Klasik  olarak 6873683 fo